top of page
MEKANSAL GÜNLÜK
Bellek kavramı şimdiki zamanın değerli artığıdır. Yaşanılan anlardan oluşan bir hafıza dağarcığıdır. Geçmiş zamandan beslenir, ancak şimdiki zamanda gerçekleşir. Karşılaşılan nesne, mekan, olay karşısında ortaya çıkan geçmiş deneyimlerin çağrışımıdır. Assmann (2001), dört ana başlığa ayırdığı bellek türlerinden nesneler belleğini şu şekilde tanımlar: “Nesneler Belleği; yatak, iskemle, yemek ve yıkanma araç gereçleri, giysi ve alet, edevat gibi günlük ve özel eşyalardan, evler, köyler ve kentler, sokaklar, araçlar ve gemilere kadar; amaca uygunluk, rahatlık ve güzellik gibi hayaller, böylece bir anlamda kendinin yansımasıdır, geçmişini atalarını hatırlatır. İçinde yaşadığı şeyler dünyasının, şimdiki zamanı yaşarken farklı geçmişleri hatırlatan bir zaman dizini de vardır.” Bir mekan, bellek olmadan algılanamaz. Bellekteki geri çağırma bildirimini tetikleyen mekanlar bellek mekanlar olarak adlandırılabilir. Hafıza dağarcığında harekete geçirilen her duygu, düşünce belleğin ürünüdür, ve o mekana veya nesneye karşı oluşturulacak algının biçimini belirler.
Müze evler. Sonradan bir araya getirilen nesneler topluluğunun sergilenmesinin aksine, bilinen müze mekanlarından ayrılan bir noktası var ki halihazırda bir araya getirilmiş olanın sergisi olmaları. Tek tek nesnelere odaklanmaz. Birçok sıradan nesnenin bir araya gelişine ve birlikte yaşayışlarına odaklanır. Onları kimin bir araya getirdiğine, ne amaçla getirdiğine, nasıl kullandığına, nasıl yaşattığına, nasıl baktığına, neden oraya koyduğuna, ona ne ifade ettiğine, bir araya getiren için ne önemi olduğuna, hayatına nasıl dokunduğuna. Gündelik hayatın sıradan pratiği ev yaşantısı bile özne değişimiyle hayal gücünü zorlar hale gelir. Kullanıcısı bellidir, ipucu verir. Mekansal günlüğün sondurulmuş bir sahnesidir. Sıradanlığın gücünü sergiler. Tüm yaşantıyı en gündelik halde canlandırır. ‘–mış gibi’ yaptırır. Hayal ettirir. Bir restoranın arka mutfağına girmek gibidir. Cemile’nin, Murteza’nın piştiği tezgahtır. Bu masada kalemi şöyle tutmuştur, bastığım yere basmıştır, karısının işe girmesi gerektiği kararını da bu masa da almıştır herhalde.
Müzeleştirilmiş, önemli bir yazar evi. Ancak bir yazar evi, kodlanması, çözümlenmesi belki daha imkanlı bir mekan. Yaşantısına dair ipuçlarıyla dolaşmak, boş olan özne karesinin doldurulmasına imkan veriyor. Birbiriyle çelişen, algısı çok farklı iki kavramın bir araya geldiği müze-ev kavramı bir superpose mekan olarak tanımlanabilir. Mahremdir, ancak ifşa edilmiştir. Sıradandır, ancak temsil mekan haline gelmiştir. Kişiseldir, ancak kamuya sunulmuştur.
Bir ev, kişinin yaşam sergisidir, bir anlamda belleğini oluşturan özdür. Başka birinin belleği, müze özelindeki kullanıcının kişisel belleğini tetikleyerek o mekanı algılamasını sağlar, yeni bellek girdilerinin oluşumunu tetikler. Müze evler, nesneler yardımıyla çağrışım, hayal ve algı sürecinin canlandığı bellek mekanlardır.
EV;
/ mahremiyet
/ perde arkası
/ enformel
/ gerçeklik
/ otobiografik
/ gündelik
/ sıradan
/ görünmez
/ kişisel
MÜZE;
/ kamusal
/ temsil
/ formel
/ kurgu
/ biografik
/ öyküleştirilmiş
/ didaktik
/ göz ününde
/ ifşacı
BELLEK;
/ hafıza dağarcığı
/ çağrışım
/ anı
/ hayal
/ imge
/ bilinç
/ algı
DERYA YÜCE
Günhan, A., 2011, From Houses to House Museums: Architectural Representation Of Different Narrations, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
https://en.academicresearch.net/from-houses-to-house-museums-architectural-representation-of-different-narrations-evlerden-ev-muzelere/2/
Young, L., Is There a Museum in the House? Historic Houses as a Species of Museum
https://www.researchgate.net/publication/240518202
Young, L., 2012, House Museums Are Not All the Same!, The Getty Research Institute, Los Angeles.
Öymen, N., Pulat, G., 2009, Bellek ve mekan ilişkisi üzerine bir model önerisi, İTÜ Dergisi, Sayı:8, Cilt:2 s: 145-155
http://uvt.ulakbim.gov.tr/uvt/index.phpcwid=9&vtadi=TMUH&c=ebsco&ano=102236_fcefaf299f00bb32e5945b5d94305be6&?
Öymen, N., 2008, Bellek Ve Mimarlik İlişkisi Kalici Bellekte Mekansal Öğeler, Istanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi
http://hdl.handle.net/11527/8489
bottom of page